Malta’da Eğitim Alabileceğiniz Öğrenci Şehirleri

yazar:

kategori:

Valetta

Valletta, Malta’nın orta doğu kesiminde bir yarımadada kurulmuştur ve 6000’den fazla nüfusa sahiptir. Valetta, 1565 yılında Malta’nın Osmanlı istilasından korumasında etkili rol onayan Fransız Grandmaster Jean Parisot De La Valette’in adını almıştır. Valletta kentinin tamamı UNESCO Dünya Mirası Listesinde ilan edilmiştir.

Şehir, Malta’nın başkenti olmasının yanı sıra, önemli bir liman şehri olma özelliğini de taşımaktadır. Bu sebeple ülkenin en işlek ve en kalabalık noktalarından birisidir. Şehirde pek çok dil okulu olması sebebi ile de öğrenciler tarafından da yoğun bir biçimde tercih edilen bir şehirdir. Üstelik sadece öğrenciler değil, aynı zamanda turistler de bu şehre gelmeyi sıklıkla tercih ederler.

Valletta, 16. yüzyıldan kalma birçok binaya, çoğunlukla St. John Şövalyeleri tarafından yaptırılan barok mimariye sahiptir. Aslında, Valetta’nın şövalyeler tarafından bağışlanan bir anıt olduğunu bile söyleyebiliriz. Çeşitli kafeler, şarap barları, tiyatrolar, sergiler ve diğer kültürel etkinliklerle Valetta, adeta bütün bir yıl yaşayan bir şehirdir. Bu sebeple turistlerin ilgisini fazlasıyla çekmektedir.

Günümüzde Valletta, Ulusal Parlamentoyu, Hukuk Mahkemelerini, birçok Devlet Bakanlıkları ve Birimlerini, İdari Ofisleri, müzeleri ve bol miktarda alışveriş imkânını içinde barındırmaktadır. Sokaklar ızgara benzeri bir şekle sahiptir ve gezmek ciddi anlamda keyif verici bir aktivitedir.

Öğrenciler için diğer şehirlere nazaran bir miktar daha maliyetli bir şehir olsa da, Malta’nın adeta kalbi olan bu şehirde yaşamak ve öğrencilik günlerinizi geçirmek sizin için unutulmaz olacaktır.

St. Julian’s

St. Julian’s ya da diğer adıyla San Giljan, Valetta’nın kuzeyinde bulunur ve çoğunlukla gelişen gece hayatı ve turistik etkinlikleriyle ünlü olan bir şehirdir. Bu küçük şehir, genel olarak Paceville olarak adlandırılan bölgede merkezleşmiştir ve bu bölgede çok sayıda lüks otel ve restoranlar, gece kulüpleri, barlar ve bunun gibi başka pek çok eğlence merkezi bulunmaktadır.

Bu nedenle, St. Julian’s hem yerliler hem de turistler arasında, özellikle yaz aylarında, ziyaretçilerin sahil şeridindeki uzun yürüyüşlerin keyfini çıkarmak için iyi havalarından yararlandığı popüler bir şehirdir. St. Julians’ın en ünlü yerlerinden birisi, Malta’nın en uzun binası olan 98 metreye ulaşan Portomaso Kulesi’dir .

St. Julian’sın yaklaşık 8,000 kişilik bir nüfusu vardır ve adını Saint Julian’ın koruyucu azizinden almıştır. Geleneksel yaz festivali, Ağustos ayının son Pazar günü her yıl kutlanır.

1800’den önce St. Julian’s, Spinola Sarayı, eski bir kilise, balıkçı kulübesi ve kırsal kesimdeki birkaç çiftlik evi haricinde çok az bina bulunan Balluta ve Spinola koylarını çevreleyen küçük bir balıkçı kasabasıydı. St. Julian’s alanı, Müslümanlar tarafından yapılan saldırı endişeleri yüzünden çok uzun zaman kırsal kalmıştır ancak sonradan fazlasıyla gelişmiş bir şehir olmuştur.

Özellikle öğrenciler tarafından sıklıkla ziyaret edilen bir şehir olan St. Julian’s, pek çok dil okuluna da merkez görevi görmektedir. Bu anlamda da turist dışında öğrenci sayısı oldukça yüksektir.

Swieqi

Swieqi, Malta’nın Kuzey Doğu bölgesinde bulunan yerleşik bir yerleşim kentidir. Sliema’dan otobüsle birkaç dakika uzaklıkta ve Paceville’den ve St. Julian’s’dan yürüme mesafesinde bir uzaklıkta bulunur. Bu denli merkezi bir konuma sahip olması sebebi ile fazlasıyla tercih edilen bir şehirdir. Bu kentte hem pek çok dil okulu bulunmaktadır. Hem de merkezi konumu sebebi ile turistler trafından da sıklıkla ziyaret edilmektedir.

Başlangıçta, bu şehir büyük ve lüks lokantalar inşa eden üst sınıfları cezbetmiştir. Bununla birlikte, son yıllarda ailelere ve çok sayıda yabancıya ev sahipliği yapan bir dizi daire inşa edilmiştir. Kasaba, yaklaşık 9.000 kişiyi barındırmaktadır ve bir dizi servis sağlayıcı ve İngilizce dil okulunu içermektedir. Üstelik uygun fiyatlı bir şehir olması sebebi ile de tercih sebebi olmaktadır.

Din bayramlar ve kutlamalara ev sahipliği yapan bu şehri çok seveceksiniz. Çünkü samimi ve küçük bir ortamı bulunan bu şehirdeki insanlar da oldukça misafirperverdir.

Sliema

Sliema, Malta’nın kuzeydoğusunda, St. Julians’a bitişik bir kıyı kasabasıdır. Bir zamanlar Malta’nın aristokrasisinin evi; şimdi alışveriş, barlar, kafeler, restoranlar ve oteller için çok popüler olan büyük bir ticari alan haline gelmiştir.

Sliema, adını 1855 yılında yaptırdığı The Lady of the Sea (ya da Stella Maris) adındaki bir şapelden almıştır ve bölgeye yerleşen balıkçılara referans noktası olarak hizmet etmiştir. Adı Malta’da “Sliem Għalik Marija” olan Hail Meryem namazının açılış sözleriyle bağlantılıdır. Sliem, barış ya da huzur demek olan Malta dilindeki bir sözcüktür. Yaklaşık 15.000 nüfuslu oldukça geniş bir yerleşim kentidir; geçici olarak ikamet eden çok sayıda gurbetçi de barındırmaktadır. Bu gurbetçilerin büyük çoğunluğunu da öğrenciler oluşturmaktadır. Çünkü bu şehirde ciddi anlamda fazla dil okulu bulunmaktadır. Bu sebeple pek çok öğrenci bu şehri tercih etmektedir.

Sliema, bir zamanlar daha sakin bir balıkçı köyü ve zengin Valletta sakinlerine ev sahipliği yapan küçük bir yazlık yeriydi. Bununla birlikte, 19. yüzyıl Sliema’nın gelişiminin olduğu bir yıldır. Komşu St. Julians’a bitişik bir yerleşim bölgesinde hızla büyümüştür. Bu süreçte, kayalık kıyı şeridine bakan gezinti boyunca İngilizler tarafından birçok Viktorya tarzı yapıların yanı sıra şık villalar ve kasaba evleri inşa edilmiştir.

Yakında, Sliema halkı bölgenin turizm potansiyelini anladı ve bu nedenle tüm manzarayı değiştiren bir bina patlaması başlattı. Sliema, Malta’nın ilk turistik beldesi olmuştur ve önemini korumaya devam etmektedir. Günümüzde yalnızca birkaç Viktorya dönemi ve art nouveau evleri kalmıştır, geri kalanları ise modern apartman bloklarına, işyerlerine ve otellere bırakmıştır.

Bir taraftan, Sliema Valetta’nın muhteşem manzarasını sunar ve diğer taraftan ise nefes kesen açık deniz manzarası vardır. Sliema sahil şeridinde ayrıca bir çocuk oyun alanı ile tamamlanan Bağımsızlık Bahçesi’nin yanı sıra adaları deniz saldırılarına karşı korumak için iki sur takviyesi bulunmaktadır. Bunların yanı sıra şehirde görebileceğiniz bir 17. yüzyılda inşa edilmiş bir De Redin kulesi ve İngilizlerin 1880’lerde neo-gotik bir tarzda inşa ettiği bir başka kule de bulunmaktadır.

Gozo

Kastilyen’de “sevinç” anlamına gelen Gozo, Gozo, Comino ve anakara Malta olarak bilinen üç adadan oluşan Malta Takımadalarının en büyük ikinci adasıdır. Gozo kırsal ve basit, kültürü ve yaşam tarzı balıkçılıkla ve ilkel pastoral ve tarımsal faaliyetle kökleşmiş olan bir adadır.

Domates, patates, soğan, kavun, üzüm, incir, portakal ve mandalina, adanın başlıca tarımsal ürünlerindendir. Gozo’yu bir dünya haritasında göremeyebilirsiniz , ancak bu kız kardeş olarak adlandırılan ada, göz ardı edilmeyecek bir kültüre ve doğal güzelliğe sahiptir.

Geçmişindeki binlerce yıllık geçmişi ile Gozo, oldukça sakin ve pastoral bir yapıya sahiptir. Yaz ayları en yoğun mevsimdir ve binlerce turist, gevşeme, su sporları, yürüyüş parkurları, bisiklet maceraları, iyi yemekler ve çok sayıda güneş ışığı için bu adayı ziyaret ederler.

Dünyanın en iyi dalış noktalarından bazılarına sahip olan bu ada, öğrencileri de cezp etmektedir. Malta Üniversitesi’nin burada bir kampüsü olmamasına rağmen dil okulları sayesinde öğrencilerin de tercih ettiği bir yerleşim birimidir.