Eduport Satış ve Pazarlama Müdürü Bahadır Çelik, Amerika’da lise burs imkanları ile alakalı çok sorulan soruları yanıtlıyor. Bahadır Çelik’in konu hakkındaki videosunu izleyerek daha detaylı bilgi alabilirsiniz!
“Kanada’da lise eğitimi son derece iyi ama orada burs söz konusu olmuyor. Ama Amerika’da burs var. Orada bu iş biraz daha endüstrileşmiş durumda. Dolayısıyla sporcu bursa, sanatçı bursu, başarı bursu, finansal yardım bursları gibi bir çok ad altında burslar sağlanabilmektedir. Fakat bunların oranları değişkenlik gösterebiliyor. Sporculuk bursunda milli sporcu olmanız gerekiyor. Bizde çok karıştırılan bir kavram var ki o da lisanslı sporculukla milli sporculuktur. Bu ikisi birbirine karıştırılır. Lisanslı sporcu olmanız burs alabileceğiniz anlamına gelmez. Kaldı ki Amerika’da pek çok öğrenci bir spor dalında lisansa sahip. Dolayısıyla lisanslı sporcu olmakla milli sporcu olmak arasında dağlar kadar fark var. Bilhassa basketbol, yüzme, atletizm gibi alanlarda milli sporcu statüsünde olmanız gerekiyor. Yani bir öğrenci seçmelerde milli takıma seçilemese de profesyonel anlamda uzmanlaşmış da olabiliyor. Bu tip bir durum, yani sıra dışı bir yetenek söz konusuysa bu öğrencilere de burs çıkabiliyor. Başarılı bir öğrenci iseniz de burs alma imkanınız olabiliyor.
Sanat bursları oluyor. Bir de bunun yanında finansal yardım bursları oluyor. Bunların değerlendirmelerini de okullarla birlikte yaparak, ailelerin finansal durumlarını gözeterek finansal yardım alınmasını sağlayabiliyoruz. Boarding okullarında ve özellikle belli sıralamaya sahip okullarda burs almak isterseniz bu size ilerleyen eğitimlerde avantaj sağlayacaktır. Çünkü bu okullara yerleşmek demek aynı zamanda iyi üniversitelere girişim kapısını açmak demek. Bu okullarda yüzde 50’ye kadar burs imkanı sağlanabiliyor. Fakat her isteyene de burs çıkacak diye bir durum söz konusu değil. Bir sürü kriter, mülakatlar ve değerlendirme süreci var. Sonraki süreçte karar veriliyor. Değer mi derseniz kesinlikle değer diyoruz. Bugün 60 bin dolarlık bir okulda yüzde 50 burs alsanız ve bunu her sene alabilseniz bu sizin için çok büyük bir mali bir avantaj olacaktır. Yüzde 100 burs da alabilirsiniz ama çok parlak, çok üstün yetenekli ve çok sıra dışı bir öğrenci olmanız gerekir ki bu mümkün olabilsin. Yani yüzde 100 burs alabilmek çok kolay bir durum değil. Sanat, bilim, spor gibi dallarda çok üstün ve farklı bir konumda olmanız lazım ki tamamen burslu okuyabilesiniz.
Yüzde 15 ila yüzde 50 arasında burslar koşullar uygun olduğu durumda daha kolay ve oldukça da iyi okullarda sağlanabiliyor. Öğrencilerimize ciddi anlamda burslar verilmesini sağlayabiliyoruz.
Amerika’da liseler arasındaki ranking yani sıralama, üniversiteye kabul ve üniversite eğitimi için de veya esnasında da burs almak için çok önemli bir kriter. Yani şöyle bir seçimde bulunmak gerekiyor; senelik ücreti ortalama 45 bin- 50 bin dolar olan bir okula yatılı olarak gidilmeli mi, yoksa mesela yüzde 20 burs alarak ilk 20’deki 30’daki liselerden birine mi gidilmeli? Bunun seçimini iyi yapmak gerekiyor.”