Eğer dil bilginiz yeterli düzeydeyse, başvuracağınız kurumun şartlarını/koşullarını ve kayıt prosedürlerini tam manası ile anlamakta iseniz ve süreci sorunsuz bir şekilde geçebileceğinize inanıyorsanız, hedefinizdeki eğitim kurumuna doğrudan başvurabilirsiniz. Ancak zorlanabileceğinizi, vakit problemi yaşayacağınızı ve bu gibi sebeplerle alacağınız profesyonel desteğin işinizi kolaylaştıracağını düşünüyorsanız, size rehberlik edecek bir danışmanın oldukça faydasını göreceksiniz. Bir danışmanın desteği devreye girdiğinde, merak ettiğiniz birçok hususa dair doğrudan iletişim ile kolayca cevap bulabilir, danışmanınızın ilgisi sayesinde süreci hızlandırabilir ve daha çabuk sonuç alabilir, oldukça stresli bu süreci daha rahat biçimde atlatabilirsiniz. Aynı zamanda danışmanınızın ilgili alandaki tecrübesi, kabul alma olasılığınızı kuvvetlendirebilecek detaylara daha hakim olmanızı da sağlayacaktır.

Hayır. Yurt dışı eğitim danışmanlığı servisimiz, öğrencilerimiz için ücretsizdir. Görüşmeler veya randevu için herhangi bir ücret ödemeyeceksiniz. Gelirimizi, anlaşmalı olduğumuz eğitim kurumlarından edindiğimiz kayıt gelirlerinden, vize danışmanlığı hizmetimizden ve diğer ortaklıklarımızdan kazanırız. Detaylı bilgi için, bizimle temasa geçmekten çekinmeyin.

Statement of Purpose(SOP) yani Türkçe karşılığı ile niyet mektubu, lise/lisans/lisansüstü eğitimlerine kabul için yapılan başvurular, vize başvuruları ve iş başvuruları gibi birçok başvuruda, başvuruyu desteklemek adına kaleme alınır ve olmazsa olmaz evraklar arasındadır.

Başvuran kişi, niyet mektubunda, kendini ayrıntılı olarak tanıtmak amacı ile başvurunun yapılacağı kurumun faaliyet alanına ve başvurunun tipine gere şahsi açıklamalarını yapıp, tecrübelerini, uzmanlıklarını, ilgi alanlarını, hedeflerini vb. kaleme alır. Bazı kurumlar, niyet mektubunun doğrudan kendi soruları etrafında şekillendirilmesini de talep edebilmektedir.

Başvurduğunuz kurumda kabuller ile ilgilenen kişi veya departman, bu mektup aracılığı ile sizi, ailevi durumunuzu, geçmişinizi, aldığınız eğitimi, mesleki deneyimlerinizi, uzmanlıklarınızı, finansal durumunuzu, kariyer hedeflerinizi, inançlarınızı, ilgi alanlarınızı, vizyonunuzu, potansiyelinizi, düşüncelerinizi yazıya dökme becerinizi anlama ve size ilişkin daha net kanaatler edinme olanağına erişir. Bu sebeple, niyet mektubunuzda paylaşacağınız bilgilere oldukça önem verileceğini ancak bunun yanında, bu bilgilerin kanıtlanmasının talep edilebileceğini de asla unutmayın. Özellikle vize başvurularında, niyet mektubunda paylaşılan bilgilere dair tüm kanıtlar, başvuruda sunulacak evraklar arasında mutlaka yer almalıdır.

Örnek olarak, niyet mektuplarında şeklen şu planı takip edebilirsiniz;
Birinci paragraf: Kimlik bilgileriniz, medeni durumunuza dair bilgiler, ikamet bilgileriniz.
İkinci paragraf: Aldığınız eğitim/eğitimler, edindiğiniz uzmanlıklar/yeterlilikler, var ise geçmiş mesleki deneyimleriniz, güncel mesleki durumunuz hakkında detaylı bilgi, başvuruyu yapma sebepleriniz, başvurunuza ilişkin detaylar, bu başvuru için ilgili kurumu/şehri/ülkeyi seçme gerekçeleriniz, geleceğe dönük hedefleriniz vb.
Üçüncü paragraf: Yaptığınız başvurunun neticesinde kabul aldığınız takdirde maddi anlamda sıkıntı yaşamayacağınıza ilişkin açıklama ve bunu kanıtlayacak nitelikteki şahsi kaynaklara yahut sponsor desteğine dair açıklamalar.
Dördüncü paragraf: Vize başvuruları için; önceki yurt dışı giriş/çıkışlarınız, bunların tarihleri ve sebepleri ile bu seyahatlerde edindiğiniz tecrübelere ilişkin bilgiler.
Beşinci paragraf: Başvurulan kurumun/ülkenin başvuru koşul ve şartlarının okunduğunu, anlaşıldığını ve bunlara uyulacağını vurgulayan, vize başvuruları için; talep edilen vizenin verilmesi halinde gerekli tarihler içerisinde ülkeye geri dönüleceğine ve bu geri dönüşü zorunlu kılan şahsi gerekçelere ilişkin yazılı taahhüt.
Altıncı paragraf: Sonuç olarak, net bir biçimde talebin tekrarlanması ve varsa talebe konu tarih aralıklarının vurgulanması.

Yurt dışı eğitimde, daha çok vize başvuru aşamalarında duyacağınız “Sponsor” ifadesi, eğitime katılacak olan kişinin/öğrencinin, bu eğitimin ödemeleri ve eğitim süresince, yani yurt dışında bulunacağı süre içerisindeki ve yolculukları esnasındaki masraflarını karşılayacak kişiyi tanımlamak için kullanılır.

Eğitime katılacak kişi/öğrenci masraflarını kendisi karşılayarak bir sponsor kullanmayabileceği gibi, bir çalışan olsun veya olmasın, kişinin eğitim, yurt dışına ulaşım ve yurt dışında bulunacağı süredeki yaşam masraflarını bir “Sponsor” da üstlenebilir. Eğitim kurumuna yapılacak ödemeler ile vize başvuru sürecinde bu husus önemli bir belirleyici olacaktır.

Öğrenci eğer katılacağı eğitim ve vize başvurusu için bir sponsor kullanıyorsa, sponsorun çalışma kanıtları ve finansal kaynaklarını gösterir banka hesap hareketleri, sahip olduğu taşınmaz tapuları ve araç ruhsatları gibi kanıtlar ve sponsor adına kaleme alınmış bir niyet mektubu da başvuru evrakları arasına eklenmelidir. Bazı ülkeler, ayrıca sponsorun noter kanalı ile bir maddi taahhütte bulunmasını da talep ederken, kimi başvurularda ise sponsorun kursun ödemesini doğrudan kendisinin gerçekleştirmesi gibi hususlar da önem kazanmaktadır.

Bu sorunun cevabı, ülkelere göre değişiklik göstermektedir. Bazı ülkeler, öğrenciye doğrudan birinci derece aile yakınının sponsor olmasına sıcak bakarken, bazı ülkeler bu konuda bağın niteliği önemli olmamak ile birlikte yalnızca öğrenci ile sponsor arasında “Kanıtlanabilir bir bağ” bulunmasını yeterli görmektedir.

Yurtdisiegitim.net olarak, eğer yurt dışında eğitime katılacak bir öğrencimiz bunu bir “Sponsor” desteği ile gerçekleştiriyorsa, sponsorunun birinci derece aile yakını(Anne/baba/abi/abla/kardeş/eş) olmasına önem veriyoruz.

Bazı ülkeler(Örneğin; İngiltere) birinci derece aile yakını dışındaki şahısların da sponsorluğunu kabul etmektedir fakat bu tür durumlarda yine de öğrenci ile sahip olduğu bağın bir şekilde kanıtlanabileceği bir sponsorun tercih edilmesini tavsiye ediyoruz.

Ek olarak, vize başvurularında birden fazla sponsor kullanılmasının da mümkün olduğunu paylaşabiliriz. Örneğin, öğrencinin, çalışan ve iyi gelire sahip ebeveynlere sahip olması durumunda, ebeveynlerinden biri eğitim masraflarına, bir diğeri ulaşım ve gündelik ihtiyaçlar gibi giderlerine sponsor gösterilebilir.

Bu soruya verilecek yanıt da söz konusu ülkeye göre değişkenlik gösterir. Bazı ülkeler, kişinin çalıştığı, işe alınacağı yahut bir yakınının sahip olduğu şirketlerin sponsorluğunu kabul etmektedir. Yurtdisiegitim.net olarak, şirket sponsorluğunu, şahsi varlıkları itibarı ile kişiye sponsorluğu yeterli görülecek, kişi ile bağı kanıtlanabilir bir şahıs bulunmaması halinde devreye alınabilecek son seçenek olarak değerlendiriyoruz.

Kaydolacağınız eğitimi seçerken, hangi ülkenin siz veya çocuğunuz için en doğru seçenek olduğu konusunda kararsızsanız, bu hususta en belirleyici konu elbette seçeceğiniz ülkede konuşulan ve kaydolacağınız kurumda geçerli dil olmalı.

Dil okulu arıyorsanız, öğrenmek/geliştirmek istediğiniz yabancı dilin, kursa katılacağınız ülkenin ana dili olmasına veya gündelik hayatta o ülkede o dilin aktif biçimde kullanılıyor olmasına öncelik vermeniz en doğrusudur.

Eğer akademik ilerlemeniz için bir eğitim kurumu arayışı içindeyseniz, bu noktada da ülke seçiminiz hayli belirleyici olacaktır. Başvuracağınız eğitim kurumunun giriş yeterliliklerini karşılıyor olmanız gerekeceği için, eğitim kurumunun ve eğitimin dilini birinci öncelik olarak göz önünde bulundurmalı ve ülke seçiminizi bu hususun etrafında şekillendirmelisiniz.

Yaptığınız ülke tercihi doğrultusunda bir vize başvurusu gerçekleştirileceği için, vize alma olasılığını da mutlaka göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Vize alma şansının daha güçlü olduğu bir ülkeyi seçerseniz, hayalinize sorunsuz ve planınız bozulmadan/ertelenmeden kavuşmanız daha mümkün olacaktır.

Yurt dışında katılacağınız eğitimin planını erken kayıt fırsatları ve kampanyalar aracılığı ile aylar öncesinden yaptıysanız, vize başvurunuzu, kaydolduğunuz eğitimin başlangıç tarihinden en geç 3 ay içerisinde(Örnek olarak; kurs başlangıç tarihiniz Haziran ayında ise, en geç Mart ayı itibarı ile) yapmanızı tavsiye ediyoruz.

Eğitim planınız hızlı gelişti ise, vize başvurunuzu sıkışık bir takvim içerisinde gerçekleştirmek durumunda kalacağınızı unutmayın. Öğrencinin hem vizeye ihtiyaç duyduğu, hem de eğitime bir an önce başlamayı hedeflediği bir talep söz konusu olduğunda, vize başvuru süreci hiç vakit kaybetmeden başlatılmalıdır. Bu hususta, başvuracağınız ülkeye göre, vize danışmanınızın yapacağı yönlendirmelere uymanız hayli önemlidir.

Eğer eğitime katılmak için bir tarih aralığı kısıtlamanız ve müsait olduğunuz tarih aralığına vizenizin yetişmeme ihtimali var ise, eğitim kayıt ve vize başvuru ödemelerinizi riske etmiş olursunuz. Bu nedenle, finansal anlamda kayba uğramamak adına, vize danışmanınız ile istişare içinde, vize başvurunuzun sonucunun en geç hangi tarihte netleşeceğini hesaba katarak net bir plan belirlemenizi ve eğer bu plan sizin için uygun tarih aralığının dışına çıkılması ihtimali doğuruyorsa, kayba uğramamak adına yeniden bir değerlendirme yapmanızı öneriyoruz.

Yurt dışında eğitim için vizeye ihtiyacınız olacaksa, vize başvuru sürecinizin olumsuz sonuçlanabileceğini asla unutmayın. Vize başvuruları öncesinde, eğitim kurumlarının çok büyük bölümünün, öğrenciye kabul mektubu verebilmek için kurs ödemesinin tamamlanmasını talep etmesi nedeni ile, “Vizemiz çıkmazsa paramızı geri alabilecek miyiz?” sorusunu sormanız gayet doğal. Ancak bu konuda endişeli olmanıza gerek yok. Kurumlar, kurslarına kaydolan öğrencinin vize alamaması durumunda, yer ayırtma ücreti olarak da ifade edilebilecek kurs kayıt ve konaklama rezervasyonu ücretleri dışında kalan bedelleri çeşitli süreler içerisinde öğrenci tarafına geri ödemeyi taahhüt ediyorlar.

Bu sorunun yanıtı, başvurulan eğitimin türüne, öğrencinin mevcut dil seviyesine, kurs sonunda gelinmesi hedeflenen seviyeye, sahip olunan yahut başvurulacak vizenin kapsadığı tarih aralığına ve özellikle de eğitim için ayrılan bütçeye göre değişkenlik gösterir. İncelediğiniz kurs merkezlerinin eğitim kaliteleri, seviye vaatleri, maddi gücünüz vb. gibi birçok konuda başvurduğunuz eğitim danışmanı ile mutlaka kapsamlı bir değerlendirme yapmalı ve hafta sayınızı bu doğrultuda şekillendirmelisiniz.

Kaydolduğunuz eğitim kurumunun konaklama seçeneklerini mutlaka detaylıca inceleyin. Kaldığınız ev veya yurtta, gerçekçi ve geçerli bir sorun yaşamanız durumunda, eğitim kurumunuz ve eğitim danışmanınız ile temasa geçmeniz ve şikayetinizin çözüme kavuşturulması için bildirimde bulunmanız, atmanız gereken ilk adımdır. Eğer şikayetiniz giderilmiyor veya giderilemiyorsa, adres değişikliği hususunda gerekli görüşmeleri sağlamanızı öneriyoruz.

Eğer 18 yaşın altında bir öğrenciden bahsediyorsak, konaklama politikalarının daha katı olacağını gönül rahatlığı ile ifade edebiliriz. Bu tür öğrenciler için tasarlanan ve özel politikalar ile yönetilen yurtlarda öğrencinin kayda değer bir sorun yaşaması halinde, kurs merkezi ivedilikle soruna çözüm üretmekle mükelleftir.

Aile yanı konaklama modeli, uzunca süredir dünyada eğitim sebepli nüfus hareketliliğinin oldukça önemli bir parçası. Yurtlar gibi, evlerde de yaşanacak herhangi bir ciddi sorun doğrudan anlaşmalı eğitim kurumunun da bilinirliğini olumsuz etkileyeceği için, kurumlar bu hususta oldukça dikkatli ve seçici davranmaya gayret gösteriyorlar. Eğitim kurumları, belli aralıklarla anlaşmalı host aileleri çeşitli denetimlerden geçirirler ve kurum-aile iletişimi 7/24 esasına göre sürdürülmektedir.

Ne yazık ki bu mümkün olmuyor. Ancak, hassasiyetlerinizi veya yaşayacağınız evde olmamasını istediğiniz hususları eğitim danışmanınız ve kurumunuz ile net bir şekilde paylaşırsanız, host ailenizin belirlenmesi sürecinde gereken hassasiyet gösterilecektir. Örneğin, eğer alerjik bir sebep ile evcil hayvanlarla aynı ortamda bulunamıyor iseniz, bunu önceden belirtmeniz halinde host aile belirlenirken bu detay mutlaka göz önünde bulundurulacaktır.

18 yaş altı öğrencilerin tek başlarına uçuşu/seyahati için aileler Noter onaylı muvafakatname vermek durumundalar. Bu muvafakatname sayesinde öğrenci Türkiye’den yurt dışına uçabilir. Ancak bu yeterli değildir. 18 yaşın altında olan öğrenciler için vize başvuru sürecinde ek olarak bir “Transfer belgesi”, yani öğrencinin vardığı ülkede/şehirde havaalanından kurs/konaklama yerine nasıl gideceğine dönük bir belge talep edilir. Bu belgeyi, ilgili ülkede tanıdığınız var ise onun bilgilerini ve imzasını içerecek biçimde düzenleyebilir veya anlaştığınız kurs merkezinden transfer hizmeti satın alabilirsiniz. Okulların bu hizmet ile alakalı kendine has uygulama ve fiyatlandırmaları mevcuttur.

Gerek yurt dışı eğitim danışmanınız, gerek vize danışmanınız, bu konuda size yardımcı olacaktır.

Herhangi bir eğitim için yurt dışına giden ve aile yanında yahut yurtta konaklayan 18 yaş altı öğrenciler, beslenmelerini yurtların olanakları veya yanında konakladıkları aileler vesilesi ile sağlamaktadır.

Yaz kamplarının fiyatlarına, öğrencilerin sabah, öğle ve akşam öğünleri dahildir. Okullar birçok farklı din ve kültürden öğrenci ağırladığı için, vejetaryen, vegan ve helal beslenme şekillerine göre çeşitli yemek seçenekleri hazır bulundurulmaktadır. Bu, aynı zamanda yemek seçen öğrenciler için de seçeneklerin fazla olacağı anlamına gelmektedir. 

Dil kurslarına katılan 18 yaşın altındaki öğrenciler eğer aile yanında konaklıyorlarsa, ev sahibi ailelerin belirlenmesi sürecinde, ailelerin ilettiği hassasiyetler belirleyici olmaktadır. Bu sebeple, kayıt sürecinde eğitim danışmanınız ile bu tür tüm hassasiyetlerinizi özellikle paylaşmanızı ve tartışmanızı tavsiye ediyoruz.

Bu soru doğrudan ülkelerin vize ve göçmenlik uygulamaları ile alakalı bir soru olmakla beraber, eğer 3 aydan kısa süreli bir eğitime katılıyorsanız, bunun pek de mümkün olmayacağını söyleyebiliriz.

Yurt dışında katılacağınız eğitimin düzeyi ve yurt dışında geçirdiğiniz süreçte edindiğiniz tecrübeler, öncelikle kariyerinizde yeni ufuklara yelken açmanıza yardımcı olacaktır. Ulaştığınız dil seviyesi, eriştiğiniz akademik derece, dil sertifikası düzeyiniz, diploma kazandığınız kurumun bilinirliği/tanınırlığı, yurt dışında geçirdiğiniz süreçte gelişecek kültürel farkındalığınız, çok uluslu ve çok kültürlü ortama dönük tecrübeniz, kariyer yolculuğunuzda CV’nize güç katacak ve işverenler tarafından tercih edilirliğinizi de artıracaktır. Amerika Birleşik Devletleri’nde, yurt dışında eğitim görmüş kişilerin istihdamı ile alakalı yapılan bir araştırmanın neticesi de, bu ifadeyi doğrulamaktadır.

Katılmayı planladığınız bir akademik eğitim için kabul alma aşamasında, burs taleplerinizde yahut vize başvurularınızda, başvuracağınız kurumun talebi ya da başvurunuza güç katma gayesi ile referans mektubuna/mektuplarına(LOR) yer verebilirsiniz.

Tavsiye mektubu olarak da adlandırılabilecek olan referans mektuplarını, sizin değil, eğitiminizde resmi olarak rol almış yahut almakta olan öğretmenleriniz/eğitmenleriniz/üniversite hocalarınız, iş hayatınızda üstünüz olarak görev almış yahut almakta olan yöneticileriniz, vb. gibi ilişkinizin resmi olarak kanıtlanabileceği kişilerin kaleme alması gerekmektedir.

Bu mektup/mektuplar sayesinde, başvurunuzu değerlendirecek kişi veya departmanlar, sizi ve sahip olduğunuz yetkinlikleri daha iyi tanıma ve anlama olanağına sahip olacaklardır.